Körlük, görme yeteneğinin kısmen ya da tamamen yitirilmesidir. Tam körlük, karanlığı ışıktan ayıramama durumudur. Kısmi körlükse, gözlerin birinde ya da her ikisinde görme yeteneğinin biraz bulunması anlamına gelir.

Yasadaki tanıma göre bir kişi kısmi görme yeteneğine sahip olduğu halde kör kabul edilebilir. Bu durum, eğitim ya da istihdam gelirleri açısından son derece önemlidir.

Körlük, doğuştan olabilir ya da geçirilen bir hastalık ya da kaza sonucu sonradan oluşabilir. İş kazaları, göz yaralanmalarının yaygın nedenleridir. Kazanın ardından gelişen enfeksiyon, sürekli görme kaybına neden olabilir. Şiddetli bir darbe ya da kaza, ağ tabakanın damarlı tabaka adı verilen, gözün iç tabakasından ayrılmasına neden olarak, görme kaybına yol açabilir.

Kar körlüğü, güneşin parlak, morötesi ışınlarının kar üzerinde yansıması sonucu, korneanın zarar görmesiyle görme yeteneğinin geçici olarak kaybedilmesidir.

Renkkörlüğü, belirli renkleri görememe ya da en azından ayıramama durumudur.

Tam ya da kısmi körlük, ağ tabakadan görsel kabuğa giden sinir yollarının zarar görmesi sonucu da ortaya çıkabilir.